Türk Sağlık Sistemi
Eki 14 2021

Türk Sağlık Sistemi
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre sağlık kamu mülkiyetidir, devletin görevidir ve sağlık hizmetlerinden Sağlık Bakanlığı sorumludur. Sağlık hizmetleri kamu, yarı kamu, özel ve kar amacı gütmeyen vakıflar tarafından sağlanmaktadır. Sağlık Hizmetlerinin finansmanı vergiler, SGK Primleri, özel sigorta primleri ve cepten yapılan ödemeler yoluyla gerçekleştirilmektedir.

Son 20 yılda hızlanan reformlar ve 2003 yılında başlatılan 'sağlıkta dönüşüm' programıyla Türk Sağlık Sistemi yeniden düzenlenmiş, Sosyal Güvenlik reformu ile genel sağlık sigortası sistemi hayata geçirilmiştir. Bu değişiklikler sonucunda vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimi iyileştirilmiş, düşük gelirlilerin yüksek sağlık harcamalarına karşı finansal olarak korunması durumunda iyileştirmeler sağlanmıştır. 2012 yılı itibarıyla tüm vatandaşların genel sağlık sigortası sistemine dahil olması gerekmektedir.

Türkiye, gelişmekte olan ülkeler ve kendi gelir grubundaki ülkelerle karşılaştırıldığında sağlık göstergeleri ve sağlık harcamaları açısından ortalamanın üzerine çıkmayı başarsa da, OECD üyesi ülkelerle karşılaştırıldığında sağlık göstergeleri açısından hâlâ en olumsuz ülkelerden biri. Ayrıca son yıllarda kamu sağlık harcamalarının payının hızla artması finansman risklerini artırıyor.
Türkiye'de Sağlık Sistemi Nasıl Kurulur?

1982 Anayasası, 1961 Anayasasına göre sağlık hizmetleri ve yönetimine ilişkin paralel düzenlemeler içermektedir. 60. maddesinde herkesin Sosyal Güvenlik hakkına sahip olduğu ve bu sorumluluğu devletin üstlendiği yer almaktadır. GSS'nin kuruluş bildirisi 1982 Anayasasının 56. maddesidir. yazılarda belirtiliyor.
Bu dönem, 1961 yılında başlayan sosyalizasyon politikalarının genişletilme çabalarına sahne olmuştur. Sağlıkta mali yönetimin öneminin artmasıyla birlikte 1987 yılında GSS yeniden gündeme getirilmiş ancak bu konudaki düzenlemeler uygulanamamıştır. Aynı yıl Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu çıkarıldı.
1992 yılında yapılan ilk Ulusal Sağlık Kongresi'nde GSS'nin başlatılması konusu yeniden ele alındı ancak bir ilerleme sağlanamadı. Ancak aynı yıl Yeşil Kart Programı'nın devreye girmesiyle sigortasız nüfusun sağlık giderlerinin karşılanması konusunda çok önemli bir gelişme yaşandı.
2003 yılında sağlık sisteminin durumu önceki dönemlerdeki gelişmeleri yansıtıyordu. Söz konusu sağlık sistemi, topluma sınırlı ücretsiz sağlık hizmeti sunan bir ulusal sağlık hizmeti ile kayıtlı sektördeki nüfusun farklı kesimlerini kapsayan bir sosyal sigorta sisteminin ve ayrıca yoksul ve zayıflara yönelik bir sosyal destek programının birleşiminden oluşuyordu. .
Kovid-19 Salgınında Türk Sağlık Sistemi

Hastanelere yapılan yatırımın ne kadar değerli olduğunu Kovid-19 salgınıyla birlikte takdir etmemek mümkün değil . Avrupa'nın birçok ülkesinde hastane kapasitelerinin dolmasının sağlık sistemini tıkadığı, Amerika'da hastane koridorlarında ceset biriktiği, Türkiye ile kıyaslanamayan ülkelerde ise çok daha ciddi tabloların olduğu aşikar. Bu doğrultuda dünyanın birçok yerinde gösterilmeyen sağlık müdahaleleri ülkemizde gerçekleştirilmektedir.
Türkiye'de hastane sayısı her geçen gün artıyor. Bu nedenle hem yerli hem de yabancı sağlık hizmetlerinden faydalanmak mümkündür. Ücretsiz sağlık hizmetlerinin yanı sıra özel kliniklerde de oldukça kaliteli sağlık hizmetleri vaat ediliyor. Bu noktada en önemli detay saç ekimi, estetik operasyonlar ve diğer rekonstrüktif alanlarda yapılan çalışmalardır. Hem Türkiye'nin uygun fiyat sunması, hem de Avrupa'ya çok yakın konumda olması onu çok tercih edilen bir ülke haline getiriyor.
Son Postlar
- Yatırım Mülkü
- Emlak Türkiye
- Yatırım Gayrimenkul
- Yatırım Türkiye
- İstanbul Villaları
- Lüks Emlak Türkiye
- Penthouse İstanbul
- Satılık Emlak İstanbul
- Gayrimenkul Yatırım Türkiye
- Emlak İstanbul
- Emlak Türkiye
- Emlak İstanbul
- Emlak İstanbul Türkiye
- Emlak Türkiye
- Emlak İstanbul Türkiye
- deniz kenarı istanbul
- Türkiye Emlak
- Türk Emlak
- Türk Evi
- ŞEHİR AÇIKLAMALARI
- Son Haberler
- Miami Emlak